Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküşü, matbaanın Osmanlıya gelişi ve Yavuz Sultan Selim’in portresi meselesi tarihçiler ve toplum tarafından sıklıkla tartışılan konulardır. Bu makalede amacımız, kaynak olarak Prof. Dr. İlber Ortaylı’nın “Osmanlı Devleti’nin Çöküşü” adlı videosu kullanarak bu konulardaki yaygın yanlışları ele almayı ve gerçekleri sunmaktır.
Viyana Bozgunu Çöküşün Başlangıcı mı?
1683 Viyana Bozgunu, Osmanlı İmparatorluğu için askeri bir yenilgi olsa da, imparatorluğun çöküşünün başlangıcı olarak değerlendirilmesi doğru değildir. Osmanlı ordusu, 1683’ten 1699’a kadar süren 16 yıllık savaş boyunca dört büyük Avrupa devletine karşı mücadele etmeyi başarmıştır. Bu durum, Osmanlı İmparatorluğu’nun askeri gücünün ve direncinin bir göstergesidir. 1739 yılında Avusturya ile yapılan savaşta Osmanlılar, Avusturyalı komutanlara “Hanginiz 16 yıl boyunca dört büyük Avrupa devletine karşı savaşabilir?” diye sorarak Viyana Bozgunu’nun ardından gösterdikleri gücü vurgulamışlardır. Bu örnek, Osmanlıların 1683 sonrasında da önemli bir askeri güce sahip olduğunu göstermektedir.
18. Yüzyılda Osmanlı Askeri Gücünün Zayıflamasının Nedenleri
Osmanlı İmparatorluğu’nun 18. yüzyıldaki askeri yenilgilerinin temel nedeni, Avrupa’nın teknolojik üstünlüğü değil, Osmanlı komuta kademesindeki problemlerdir. Bu dönemde Avusturya ordusunda Prens Eugen gibi yetenekli komutanlar bulunurken, Osmanlı ordusunda benzer yetenekte komutanların eksikliği askeri başarısızlıklar da etkili olmuştur. 1736-1739 Osmanlı-Avusturya savaşında, Avusturya ordusunun başında Prens Eugen’in bulunmaması ve Osmanlı ordusunda Hekimoğlu Ali Paşa ve Hacı İvaz Mehmed Paşa gibi yetenekli komutanların olması, Osmanlılara zaferi getirmiştir.
Osmanlı İmparatorluğu Ne zaman Gerileme Dönemine Girdi?
Osmanlı İmparatorluğu’nun gerileme dönemi olarak kabul edilebilecek dönem, 1768-1774 Osmanlı -Rus Savaşı’nın yaşandığı dönemdir. Bu savaşta Osmanlı Devleti, ilk kez tek bir devlete karşı savaşı kaybetmiş ve Kırım’ı Rusya’ya kaptırmıştır. Bu kayıp, Osmanlı İmparatorluğu için önemli bir dönüm noktası olmuştur.
Matbaanın Geç Gelişinin Gerçek nedeni!
Osmanlı İmparatorluğu’nda matbaanın geç gelişinin nedeni olarak sıklıkla Şeyhülislam’ın fetvası gösterilse de, bu iddia doğru değildir. Matbaanın Osmanlı toplumuna geç girmesinin asıl sebebi, toplumun okumaya olan ilgisizliğidir. İbrahim Müteferrika’nın 1720’lerde bastığı kitapların sadece 500 adet olması ve ölümünden sonra kitaplarının satılamaması, Osmanlı toplumunda okuma alışkanlığının yaygın olmadığının bir göstergesidir. Bu durum, matbaanın gelişmesini engelleyen temel etkenin dini baskı değil, toplumsal ilgisizlik olduğunu kanıtlamaktadır.
Yavuz Sultan Selim’in Küpe meselesi
Osmanlı padişahlarının portreleri konusunda da birçok yanlış bilgi dolaşmaktadır. Örneğin, kulağında küpe olan Yavuz Sultan Selim portresi gerçek değildir. Bu küpe, Yavuz Sultan Selim’in mensup olmadığı Haydarilik tarikatının bir sembolüdür. Yavuz Sultan Selim’in gerçek portresi 16. yüzyılın sonlarında yapılmıştır. Şah İsmail’in portresi ise Türkiye’de pek bilinmeyen bir çizimdir. Bu portreler, Osmanlı ve Safevi hükümdarlarının gerçek görünümleri hakkında daha doğru bilgiler sunmaktadır